İZMİR BELEDİYESİ İŞÇİ ÇIKARMALARI IŞIĞINDA: SENDİKAL NEDENLE FESİH VE SENDİKAL TAZMİNAT

Sendika Özgürlüğünün Güvencesine İlişkin Yasal Düzenleme

Son günlerde İzmir Belediyesi tarafından gündeme getirilen toplu işçi çıkarma kararı, kamuoyunda sendikal haklar bağlamında önemli tartışmalara neden olmuştur. İzmir’de işten çıkarılan işçiler arasında sendika üyeliği bulunan kişilerin bulunması, iş akitlerinin sendikal nedenle feshedilip edilmediği sorusunu akıllara getirmektedir. Bu tür durumlarda en çok araştırılan konulardan biri sendikal tazminat hakkıdır.

Sendikal nedenle fesih ve buna bağlı sendikal tazminat, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesi ile güvence altına alınmıştır. Bu düzenleme ile işçilerin işe alınmaları, çalışma koşulları veya işten çıkarılmaları sırasında sendikal gerekçelerle ayrımcılığa uğramaları yasaklanmıştır.

İlgili maddeye göre; işverenin, işçinin sendikaya üye olması veya sendikal faaliyette bulunması nedeniyle iş akdini sona erdirmesi halinde, mahkeme bir yıllık ücretten az olmamak kaydıyla tazminata hükmeder.

Sendikal Nedenle Fesih Nedir?

Sendikal nedenle fesih, işçinin sendika üyeliği, sendikal faaliyetlerde bulunması, sendikaya katılması ya da ayrılması gibi sebeplerle iş akdinin sona erdirilmesidir. İzmir’de faaliyet gösteren kamu kurumlarında ya da özel sektörde çalışan işçilerin bu tür nedenlerle işten çıkarılması, sendikal tazminat davası açma hakkı doğurabilir.

Bu tür davalarda önemli olan husus, feshin görünürdeki gerekçesi ile gerçek fesih nedeni arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İşverenin, fesih kararını hangi saikle aldığı incelenmekte; sendikal saik tespit edilirse tazminat yükümlülüğü doğmaktadır.

İşe İade Davası mı, Sendikal Tazminat mı?

İzmir’de iş güvencesi kapsamında çalışan bir işçi, işten çıkarıldığında tercihen iki hukuki yol izleyebilir:

Her iki durumda da mahkeme, işçinin başvurusu ve işe iade edilip edilmemesine bakılmaksızın, sendikal tazminatın ödenmesine hükmedebilir. Özellikle son dönemde İzmir Belediyesi işçi çıkarmaları bağlamında bu iki yolun stratejik olarak değerlendirilmesi önem arz etmektedir.

Sendikal Tazminat Miktarı Nasıl Hesaplanır?

Sendikal tazminatın alt sınırı, işçinin fesih tarihindeki çıplak ücreti baz alınarak 1 yıllık ücret tutarıdır. Ancak mahkeme, ihlalin ağırlığına ve somut olaya göre bu tutarı artırabilir. Uygulamada çoğu zaman alt sınırdan karar verilmekle birlikte, ciddi bir sendikal ayrımcılık söz konusuysa tazminat miktarı artırılabilmektedir.

Tazminata, dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülür. Ayrıca bu tazminattan gelir vergisi kesintisi yapılması gerektiği Yargıtay kararları ile sabittir.

Feshin Sendikal Nedene Dayanmadığını İspat Yükümlülüğü İşverene Aittir

Sendikal nedenle fesih iddiasıyla açılan davalarda, feshin sendikal nedene dayanmadığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. Ancak işçi, feshin görünürdeki nedenin dışında, sendikal gerekçelerle yapıldığını gösteren olgular ortaya koymak zorundadır. Özellikle İzmir’de sendikal örgütlenmeye katılan işçilerin kısa süre sonra işten çıkarılmaları halinde, bu durum işverenin ayrımcılık yaptığını gösteren güçlü bir emare olarak kabul edilebilir.

Anayasa Mahkemesi Kararının Etkisi

Anayasa Mahkemesi’nin 22.10.2014 tarihli kararı ile birlikte, sadece iş güvencesine tabi olanlar değil, iş güvencesi kapsamı dışında kalan işçiler de sendikal nedenlerle işe iade davası açabilecektir. Bu yönüyle sendikal tazminat İzmir işçileri için temel bir hak arama yolu haline gelmiştir.

İzmir’de Sendikal Tazminat Hakkınızı Arayın

Özellikle İzmir Belediyesi tarafından yapılan toplu işçi çıkarmaları sürecinde, iş sözleşmesi feshedilen işçilerin sendikal tazminat hesaplama, dava süreci, 10 yıllık zamanaşımı süresi ve işe iade davası hakkında bilgi sahibi olmaları büyük önem taşımaktadır.

İzmir merkezli hukuk büromuz, sendikal nedenle fesih ve sendikal tazminat davaları konusunda uzmanlaşmış kadrosuyla, haklarınızı aramanız için sizlere destek sunmaktadır. Sendikal haklarınızı korumak ve tazminat hakkınızı elde etmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İşe İade Davası Açmak İçin Ne Kadar Sürem Var?

Fesih bildiriminin tebliğinden itibaren 1 ay içinde arabuluculuk başvurusu yapılmalıdır. Arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, 2 hafta içinde iş mahkemesinde dava açılmalıdır.

Sendikal Tazminat Kıdem Veya İhbar Tazminatına Ek Midir?

Evet. Sendikal tazminat ayrı bir tazminat türüdür. Kıdem ve ihbar tazminatı gibi işçinin hak kazandığı diğer tazminat alacakları saklıdır.

Dava Açmadan Önce Arabuluculuğa Gitmek Zorunlu Mu?

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun (“Kanun”) yürürlüğe girmesiyle birlikte, iş hukuku uyuşmazlıklarında arabulucuya başvuruya ilişkin önemli değişiklikler getirilmiştir. Kanun’un 3. maddesi uyarınca, madde metninde açıkça belirtilen bazı iş davalarında dava şartı olarak arabuluculuğa başvurma zorunluluğu öngörülmüştür.

İzmir’de Sendikal Tazminat Hakkınızı Arayın

Özellikle İzmir Belediyesi tarafından yapılan toplu işçi çıkarmaları sürecinde, iş sözleşmesi feshedilen işçilerin sendikal tazminat hesaplama, dava süreci, 10 yıllık zamanaşımı süresi ve işe iade davası hakkında bilgi sahibi olmaları büyük önem taşımaktadır.

İzmir merkezli hukuk büromuz, sendikal nedenle fesih ve sendikal tazminat davaları konusunda uzmanlaşmış kadrosuyla, haklarınızı aramanız için sizlere destek sunmaktadır. Sendikal haklarınızı korumak ve tazminat hakkınızı elde etmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

 

Av. Uğur Serkan Köksal, lisans eğitimini Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamlamıştır. Mesleki kariyerini ağırlıklı olarak şirketler hukuku, sözleşmeler hukuku, kişisel verilerin korunması hukuku (KVKK), ticaret sicili işlemleri ve şirket kuruluşları alanlarında sürdürmektedir. Bugüne kadar ulusal ve uluslararası ölçekte faaliyet gösteren birçok şirkete kuruluş aşamasından itibaren geniş kapsamlı hukuki danışmanlık hizmeti sunmuş; şirketlerin günlük faaliyetlerinde karşılaştıkları hukuki sorunların çözümü İle şirket genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının planlanması, hazırlanması ve tescil süreçlerinde aktif olarak görev almıştır. Ayrıca, sözleşme taslağı hazırlama, sözleşme inceleme ve müzakere süreçlerinde yüksek düzeyde deneyim sahibidir. İleri düzeyde İngilizce ve orta düzeyde Fransızca bilen Av. Köksal, çok uluslu şirketlerin Türkiye’de yürüttüğü işlemlerinde hukuki süreçlerin yönetiminde etkin şekilde yer almakta; yabancı müvekkillere uluslararası standartlarda danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Farklı sektörlerde edindiği çok yönlü tecrübesi ve çözüm odaklı yaklaşımıyla, hukuki riskleri önceden tespit ederek müvekkillerine önleyici hukuk kapsamında stratejik ve sürdürülebilir hukuki hizmet sağlamaktadır.