Türkiye’de ceza infaz hukuku, yalnızca cezalandırmayı değil, aynı zamanda hükümlülerin topluma yeniden kazandırılmasını amaçlamaktadır. Nitekim denetimli serbestlik ve cezaevi izinleri uygulamaları, infaz hukukunun toplumsal uyum ve insanı ihtiyaçlara odaklanan boyutunu ortaya koymaktadır. Bu kapsamda denetimli serbestlik ve cezaevi izinleri, hem mahkumların hem de ailelerinin en çok merak ettiği birkaç konu arasında yer almaktadır.
Özellikle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikler ile açık cezaevi, şartlı tahliye ve infaz hakimliği süreçlerinde önemli düzenlemeler getirilmiştir. Denetimli serbestlik, hükümlülerin belirli yükümlülükler altında topluma karşımasını sağlarken mazeret izni ve diğer cezaevi izinlerinde ise ailevi, sağlık ve insani ihtiyaçlara çözüm sunmaktadır.
Bu yazıda:
- Denetimli serbestlik başvurusu nasıl yapılır?
- Denetimli serbestlikte karşılaşılan hukuki sorunlar nelerdir?
- Cezaevi izinleri hangi türlerden oluşur?
sorularına yanıt vererek, Türkiye’deki uygulamaları hukuki dayanakları ile açıklayacağız.
Siz de denetimli serbestlik ve cezaevi izinleri gibi konularda güncel bilgi arıyorsanız, bu rehber size yol gösterecek.
Denetimli Serbestlik Başvurusu
Denetimli serbestlik, hükümlülerin dış dünyaya uyumunu kolaylaştırmak, aile bağlarını korumak ve yeniden topluma kazandırmak amacıyla getirilen bir infaz yöntemidir. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesinde düzenlenmiştir.
Kimler Yararlanabilir?
Genel şart:
- Açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan, (Açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşımasına rağmen, iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen iyi halli hükümlüler diğer koşulları sağladıkları takdirde, denetimli serbestlikten yararlanabilirler.)
- Koşullu salıverilmesine 1 yıl veya daha az süre kalan,
- İyi halli hükümlüler.
Özel durumlar:
- 0-6 yaş arası çocuğu olan kadın hükümlüler: Koşullu salıverilmelerine 2 yıl veya daha az süre kalmışsa,
- Ağır hastalık, engellilik veya yaşlılık (kocama) hali olan hükümlüler: Koşullu salıverilmelerine 3 yıl veya daha az süre kalmışsa (Bu durum, Adli Tıp Kurumu veya tam teşekküllü devlet hastanesinden alınan raporla belgelenmelidir.)
İstisna: Adli para cezasını ödemediği için cezası hapse çevrilenler bu haktan yararlanmaz.
Yeni Düzenleme (04.06.2025): Hükümlünün bu imkandan yararlanabilmesi için, koşullu salıverilme tarihine kadar cezaevinde geçirmesi gereken sürenin en az onda birini cezaevinde geçirmiş olması gerekir.
Örnek 1: Hırsızlık suçu nedeniyle 4 yıl hapis cezası olan bir hükümlünün koşullu salıverilmesi için cezaevinde kalması gereken süre 2 yıldır. Yeni düzenleme ile denetimli serbestlik için bu sürenin 1/10’u olan 73 gün cezaevinde geçirilmelidir.
Örnek 2: Hakaret suçu nedeniyle 6 ay hapis cezası alan bir hükümlünün koşullu salıverilmesi için cezaevinde kalması gereken süre 3 aydır. Denetimli serbestlik için bu sürenin 1/10’u olan 9 günün cezaevinde geçirilmesi gerekir.
Denetimli Serbestlik Başvurusu Nasıl Yapılır?
Denetimli serbestlik uygulaması kendiliğinden başlamaz; mutlaka hükümlünün ya da avukatının başvuruda bulunması gerekir.
1. Başvuru, hükümlünün bulunduğu ceza infaz kurumuna dilekçe verilerek yapılır. (Uygulamada herhangi bir dilekçe verilmeksizin işlemlerin başlatılabildiği görülmekteyse de, mevzuat gereği bir başvuru şartı aranmaktadır.)
2. Cezaevi idaresi tarafından hükümlü hakkında bir değerlendirme raporu hazırlanır.
3. Dilekçe ve rapor birlikte infaz hakimliğine gönderilir.
4. Nihai karar, infaz hakimi tarafından verilir.
Denetimli Serbestlik Sürecinde Yükümlülükler
İnfaz hakimi kararıyla denetimli serbestlikten yararlanan hükümlüler, tamamen serbest bırakılmaz. Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından kendilerine uygun bir denetim planı hazırlanır ve aşağıdaki yükümlülüklerden birine veya birkaçına tabi tutulabilirler (5275 sayılı Kanun m. 105/A/5):
- Kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalışma (örneğin belediye park-bahçe işleri, sosyal yardım kurumlarında görevlendirme)
- Belirli bir konut veya bölgede denetim ve gözetim altında bulunma, (örneğin elektronik kelepçe ile evde infaz uygulaması)
- Belirlenen yer veya bölgelere gitmeme, (örneğin mağdurun ikamet ettiği ilçeye girmeme)
- Belirlenen programlara katılma (eğitim, iyileştirme vb.) (örneğin madde bağımlılığı tedavi programı, meslek kursları)
Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesinde düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu kullanmak suçundan hükümlü olanlar ayrıca tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılmakla yükümlülüğü getirilebilir.
Denetimli Serbestlik Sürecinde Açık Cezaevine İade Sebepleri
Denetimli serbestlikten yararlanan hükümlüler, belirli şartları ihlal etmeleri halinde yeniden açık ceza infaz kurumuna gönderilebilir. Bu durum 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Açık cezaevine iade sebepleri aşağıdaki gibidir:
1. Denetimli serbestlik müdürlüğüne süresinde başvurmamak: Hükümlü, ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne beş gün içinde müracaat etmezse, açık cezaevine iade edilir.
2. Yükümlülüklere uymamakta ısrar etmek: Hakkında belirlenen yükümlülüklere, denetim ve iyileştirme programına, görevlilerin uyarılarına ve hazırlanan denetim planına uymamakta ısrar eden hükümlünün hakkında denetimli serbestlik sona erdirilir.
3. Yeni suç işlenmesi: Denetimli serbestlik döneminde alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezası gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılan hükümlü, infaz hakimi kararıyla açık cezaevine gönderilebilir. Ancak dava beraat, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararıyla sonuçlarınsa, denetimli serbestlik kaldığı yerden devam eder.
4. Kendi isteğiyle cezaevine dönmek: Hükümlü denetimli serbestlikten vazgeçerek cezasını cezaevinde tamamlamak isterse yeniden açık cezaevine gönderilir.
5. Teslim yükümlülüğünü yerine getirmemek: Hükümlünün tahliye olduktan sonra denetimli serbestlik müdürlüğüne beş gün içinde müracaat etme zorunluluğu vardır. Hükümlü, bu sürenin bitiminden itibaren iki gün içinde müracaat etmezse hakkında TCK’nın 292 ve 293. maddelerinde düzenlenen hükümlü ve tutuklunun kaçması suçu (firar suçu) nedeniyle soruşturma başlatılır.
Denetimli Serbestlikte İtiraz ve Şikayet Prosedürü
Denetimli serbestlik sürecinde, yalnızca infaz hakiminin değil, denetimli serbestlik müdürlükleri ve koruma kurullarının aldığı idari kararlar da hükümlülerin haklarını doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği’nin 48. maddesinde, hükümlülere bu işlemlere karşı itiraz ve şikayet hakkı tanımıştır.
Hangi kararlara itiraz edilebilir? İnfaz hizmetlerinin yürütülmesi sırasında denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından hazırlanan denetim planları, raporlar, müdürlük uyarıları gibi işlem ve eylemler bu kapsamdadır. Hükümlü veya kanuni temsilcisi, bu tür işlemlerin hukuka aykırı olduğunu düşündüğünde itiraz edebilir ya da şikayet yoluna başvurabilir.
Başvuru nasıl yapılır? Dilekçe doğrudan infaz hakimliğine sunulabileceği gibi, Cumhuriyet başsavcılığı veya denetimli serbestlik müdürlüğü aracılığıyla da sunulabilir. Bu tür durumlarda dilekçe en geç üç gün içinde infaz hakimliğine gönderilir.
Süreler ve usul nedir? Şikayet, işlem veya eylemin öğrenilmesinden itibaren 15 gün, her halde işlem tarihinden itibaren en geç 30 gün içinde yapılmalıdır.
Müdürlük işlemlerine karşı yapılan itirazlar, infaz işlemleri değerlendirme komisyonu; koruma kurulu kararlarına karşı yapılan itirazlar ise yine koruma kurulu tarafından incelenir. Komisyon ve koruma kurulu tarafından verilen bu kararlara karşı da infaz hakimliğine şikayet yolu açıktır.
Şikayetin etkisi nedir? Şikayet yoluna başvurulması işlemi kendiliğinden durdurmaz. Ancak infaz hakimi, hem işlemin açıkça hukuka aykırı olması hem de telafisi güç zarar ihtimali bulunması halinde işlemin ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir.
Önemli not: Yükümlülere ilişkin tüm yazışmalarda ve belgelerde, şikayet ve itiraz hakkı ile süresi açıkça belirtilmek zorundadır.
Denetimli Serbestlikte En Sık Karşılaşılan Sorunlar
Denetimli serbestlik süreci, her zaman beklendiği kadar sorunsuz işlememekte; uygulamada farklı yorumlar ve mevzuattaki belirsizlikler nedeniyle çeşitli problem ortaya çıkabilmektedir. Uygulamada sık karşılaşılabilen sorunlar aşağıdaki gibidir:
1. Yükümlülüklere Uymama ve “Israr” Hali: Denetimli serbestlikte hükümlüye imza yükümlülüğü, belirli yerlere gitmeme, kamuya yararlı işte çalışma gibi görevler yüklenebilir.
- Hükümlü bu yükümlülükleri yerine getirmezse önce uyarı yapılır.
- İhlaller devam ederse ısrar hali oluşur ve infaz hakimi hükümlünün denetimli serbestliğini iptal ederek açık cezaevine dönmesine karar verebilir.
- Sorun şu ki, hangi davranışların ısrar sayılacağı mevzuatta net tanımlı değildir. Birkaç devamsızlık bazı yerlerde yeterli görülürken, başka yerlerde daha fazla tolerans tanınabilmektedir. Bu da uygulamada eşitsizliklere yol açmaktadır.
2. Örgüt Suçlarında “Ayrılma” Şartının Belirsizliği: Örgüt suçlarından hükümlü olanların denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için örgütten ayrılmış olma şartı aranır. Ancak:
- Kanunda örgütten ayrılmanın nasıl belirleneceği açıkça yazmamaktadır.
- Uygulamada bağımsız koğuşta kalma, örgüt üyeleriyle iletişim kurmama, disiplin raporları gibi ölçütler dikkate alınmaktadır.
- Ancak bu ölçütlerin standart olmaması, farklı cezaevlerinde farklı uygulamalara sebep olmakta, bu da hükümlüler arasında eşitsizlik yaratmaktadır.
3. Sağlık ve Özel Durumlar: Kamuya yararlı işte çalışma gibi yükümlülükler, sağlık sorunları veya engeli olan hükümlüler açısından sorun yaratabilmektedir. Her ne kadar sağlık raporları alınabilse de, bu raporların kabul edilip edilmemesi veya yükümlülüklerin buna göre yeniden düzenlenmesi her zaman sorunsuz olmamaktadır.
4. Yanlış Bilinenler ve Eksik Bilgilendirme: Toplumda yaygın olarak denetimli serbestliğin sadece imza atmak olduğuna yönelik yanlış algılar bulunmaktadır. Oysa yükümlülükler yerine getirilmezse hükümlü tekrar cezaevine gönderilebilir. Ayrıca, hükümlülerin sürece dair yeterince bilgilendirilmemesi, başvuru sürelerini kaçırmalarına veya yükümlülükleri hafife almalarına neden olmaktadır. Bu da doğrudan hak kaybına yol açmaktadır.
Cezaevi İzinleri: Mazeret ve Diğer İzin Türleri
Ceza infaz hukukunda izin kurumunun amacı, hükümlünün aile bağlarını koruması, topluma uyumunu kolaylaştırması ve insani ihtiyaçlarını karşılamasıdır. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 94 vd. maddelerinde düzenlenen izin türleri şunlardır:
1. Mazeret İzni
Hükümlü, ceza süresinin en az onda birini iyi halli geçirmişse, belirli mazeretler nedeniyle cezaevinden geçici olarak çıkabilir.
- Yakınların vefatı: Anne, baba, eş, kardeş veya çocuğun ölümü halinde, en fazla 10 gün mazeret izni verilebilir,
- Yakınların ağır hastalığı veya felaket hali: Belgelendirilmesi şartıyla, anne, baba, eş, kardeş veya çocuğun yaşamsal tehlike oluşturan hastalık durumu veya deprem, yangın, sel gibi afetler nedeniyle mağduriyet halinde 10 güne kadar mazeret izni verilebilir.
- Cenaze veya hasta ziyareti için özel izin: Yüksek güvenlikli cezaevindekiler dahil, tehlikeli olmayan hükümlüler; ikinci dereceye kadar kan/kayın hısımlarının vefatı halinde 2 güne kadar cenazeye katılma; ağır hastalık halinde 1 güne kadar ziyaret izni alabilir. Bu izinler dış güvenlik görevlisinin refakatiyle uygulanır.
Önemli not: Mazeret izni yurtdışına çıkışı kapsamamaktadır. İzin, yalnızca Türkiye sınırları için kullanılabilir.
2. Özel İzin
Açık cezaevlerinde bulunanları veya açık cezaevine ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, aile bağlarını güçlendirmek ve topluma uyum sağlamak amacıyla 3 aydan bir, 7 güne kadar izin alabilir.
- Bu izinler, cezaevi idaresi önerisi ve Cumhuriyet Başsavcılığı onayı ile verilir.
- Zorunlu hallerde (örneğin hastalık, doğal afet) izinler birleştirilerek kullandırılabilir.
3. İş Arama İzni
Topluma yeniden uyumu destelemek için getirilen bu izin türü, özellikle tahliye öncesine yöneliktir.
- Şartlar: Hükümlünün en az 6 ayını cezaevinde kesintisiz geçirmiş olması ve koşullu salıverilmesine 1 ay kalmış bulunması gerekir.
- Kapsam: Çalışma günlerinde 8 saate kadar dışarı çıkma izni verilebilir.
- Amaç: Tahliye sonrası uyumun kolaylaşması ve iş bulma imkanlarının artırılmasıdır.
Sonuç
Denetimli serbestlik ve cezaevi izinleri, yalnızca birer infaz yöntemleri değil, hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması, aile bağlarının korunması ve insanı ihtiyaçlarının gözetilmesi açısından da önemli hukuki mekanizmalardır.
- Denetimli serbestlik, hükümlülere topluma kontrollü bir şekilde dönüş imkanı sunarken,
- Cezaevi izinleri hükümlülerin zorunlu veya insanı nedenlerle geçici olarak dışarı çıkabilmelerini sağlamaktadır.
Ancak denetimli serbestlik ve cezaevi izinleri bakımından sıkı şartlar, belirli yükümlülükler ve ihlaller halinde uygulanacak yaptırımlar vardır. Bu nedenle sürecin doğru yürütülmesi, hak kayıplarının önlenmesi için büyük önem taşır.
Sık Sorulan Sorular (SSS)
1. Denetimli serbestlik başvurusu nereye yapılır? Hükümlü veya avukatı, bulunduğu ceza infaz kurumuna dilekçe ile başvurur. Değerlendirme raporu hazırlanarak infaz hakimine gönderilir ve karara bağlanır.
2. Denetimli serbestlikte yükümlülüklere uyulmazsa ne olur? Yükümlülüklere uymamakta ısrar edilirse, infaz hakimi hükümlünün yeniden açık cezaevine gönderilmesine karar verebilir.
3. Denetimli serbestlikte firar suçu nasıl doğar? Tahliye edilen hükümlü, 5 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmez ve 2 günlük ek süre sonunda da teslim olmazsa, TCK m. 292 kapsamında firar suçu nedeniyle işlem başlatılabilir.
4. Mazeret izni hangi hallerde verilir? Yakınların vefatı, ağır hastalık veya deprem, yangın, sel gibi felaketler nedeniyle belgelendirilmiş mağduriyet hallerinde en fazla 10 gün mazeret izni verilebilir.
5. Cezaevi izinleri yurtdışına çıkış için kullanılabilir mi? Hayır. 5275 sayılı Kanun açıkça yurtdışına çıkış gerektiren durumlarda izin verilemeyeceğini düzenlemiştir.
6. İş arama izni kimlere verilir? En az 6 ay cezaevinde kalan ve koşullu salıverilmesine 1 ay kala olan hükümlülere, tahliye sonrası uyumu kolaylaştırmak amacıyla 8 saate kadar iş arama izni verilebilir.
