Kamu Görevlilerinin Ücretsiz İzin Süreci ve Göreve Dönüş Yükümlülüğü
Kamu hizmetlerinin kesintisiz ve etkin biçimde yürütülmesi, kamu görevlilerinin görev sürelerine, izin haklarına ve bu hakların kullanımı sonrası yükümlülüklerine sıkı sıkıya bağlıdır. Özellikle yurtdışı görevlendirme ve ücretsiz izin süreçlerinde kamu görevlileri ile idare arasında ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklar, hukuki açıdan ciddi sonuçlar doğurabilir.
Ücretsiz İzin Hakkı ve Mevzuattaki Düzenlemeler
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu, kamu görevlilerine belirli şartlar altında ücretsiz izin hakkı tanımaktadır. Ailevi, sağlık veya akademik gelişim gibi gerekçelerle alınabilen bu izinler, kamu görevlisinin memuriyet statüsünü sona erdirmemekle birlikte, görevde fiilen bulunulmayan bir dönem olarak değerlendirilir.
Bu süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli husus, izin süresinin bitiminde görevine zamanında ve usulüne uygun şekilde dönme yükümlülüğüdür. Aksi durumda memur, “görevinden çekilmiş sayılabilir.”
Göreve Dönüş Süreci ve Hukuki Yükümlülükler
Devlet Memurları Kanunu madde 108’e göre, ücretsiz izin süresi sona eren ya da izin sebebi ortadan kalkan kamu görevlisi, en geç on gün içinde görevine dönmelidir. Bu sürenin geçirilmesi hâlinde, herhangi bir ek işlem yapılmasına gerek kalmadan memuriyetten çekilmiş sayılma yaptırımı doğabilir.
Ancak bu süreçte idarenin de önemli yükümlülükleri vardır. İznin başlangıç ve bitiş tarihleri ile ilgili olarak kamu görevlisinin resmî e-posta adresine veya bildirdiği fiziki adrese usulüne uygun tebligat yapılması, hukuka uygunluk açısından belirleyici niteliktedir. Aksi hâlde, kamu görevlisinin hak kaybına uğraması ve yargı süreçlerinin uzaması söz konusu olabilir.
Tebligatın Hukuki Önemi ve Kurumsal E-Posta Üzerinden Bildirim
Günümüzde dijitalleşmenin yaygınlaşması ile birlikte, kurumsal e-posta adresi üzerinden yapılan bildirimler, idari tebligatlarda geçerli sayılabilmektedir. Yargı kararları, kamu görevlisinin bildirdiği e-posta adresine yapılan bildirimlerin usulüne uygun olduğunu ve kişinin bu adresleri kullanarak süreçten haberdar olduğunun varsayılabileceğini ortaya koymaktadır.
Danıştay 8. Dairesi E. 2024/1328, K. 2024/4168 05.07.2024 tarihli kararıyla Yurtdışı görevlendirme kapsamında ücretsiz izinli sayılan araştırma görevlisinin, Kurumsal ve şahsi e-posta adreslerine yapılan bildirimlerin usulüne uygun olduğu değerlendirerek izin süresi sonunda görevine dönmemesi nedeniyle görevinden çekilmiş sayılmasına ilişkin işlem hukuka uygun bulunmuştur.
Bu kapsamda; kamu görevlisine yapılan tebligatın resmiyet taşıyan e-posta adresine gönderilmesi, bildirimin geçerliliği açısından yeterli görülmektedir. Dolayısıyla, görevine dönmeyen memurun “görevden çekilmiş sayılmasına” ilişkin işlem, tebligatın usulüne uygun yapılmış olması şartıyla hukuka uygun kabul edilmektedir.
İdare ve Memurun Karşılıklı Sorumluluğu
Göreve dönüş süreçlerinde, kamu görevlisinin izin bitimine yakın idare ile iletişim kurması ve dönüş planlamasını yapması gerekmektedir. Öte yandan, idare de memurun dönüşüne ilişkin makul talepleri değerlendirmeli, açık ve yazılı yanıtlarla süreci yönetmelidir. Ancak idarenin kamu görevlisinin taleplerini olumsuz olarak takdir edebileceği gibi, bu süreci takip yükümlülüğü de memura aittir.
Sonuç
Kamu görevlilerinin yurtdışı görevlendirme ve ücretsiz izin haklarını kullanmaları, belirli hukuki çerçeveye tabidir. Göreve dönüş sürecinde hem kamu görevlisinin yükümlülükleri hem de idarenin tebligat ve bilgilendirme sorumluluğu büyük önem taşır. Bu nedenle, idari işlemlerin mevzuata uygun şekilde yürütülmesi ve görevine dönmeyen memurlar hakkında yapılan işlemlerin yargı denetimine açık olduğu unutulmamalıdır. Memurun ne zaman ücretsiz izin süresinin biteceğini bilmemesi ya da yapılan tebligatta bu yönde bilgilendirmenin bulunmaması durumunda görevden çekilmiş sayılma kararları iptal edilebilir.