Konut Satışlarında KDV Oranı ve Vergi Hatası
Son dönemde konut satışlarında, net alanı 150 metrekarenin altında olan bağımsız bölümler için %1 KDV oranı uygulanması gerekirken, idarece %18 oranı esas alınarak yüksek tutarlı vergi tarhiyatları yapıldığı görülmektedir. Bu gibi durumlarda mükellefler, vergi mahkemelerinde dava açabilecekleri gibi, aynı zamanda vergi hatasının düzeltilmesi talebiyle idari başvuru yolunu da kullanabilirler. Üstelik dava açma süresi geçmiş olsa dahi, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 124. maddesi uyarınca şikâyet yoluyla Maliye Bakanlığı’na başvuru yapılması mümkündür.
Bu yazıda, vergi idaresi tarafından yapılan işlemlerde hangi durumların vergi hatası kapsamında değerlendirilebileceği, düzeltme ve şikâyet yollarının sınırları ile birlikte, vergi hatası ile hukuki uyuşmazlık arasındaki ayrım ele alınacaktır.
Vergi Hatalarının Düzeltmesi ve Şikayet Yolu
Giriş: İdari ve Yargısal Başvuru Haklarının Ayırımı
Vergi hukukunda mükelleflerin, idarenin işlemlerine karşı kullanabileceği iki temel başvuru yolu bulunmaktadır: idari başvuru yolları ve yargısal başvuru yolları. İdari başvuru yolları, belirli koşullar dahilinde hızlı ve etkin bir çözüm sağlamayı amaçlarken; yargısal başvuru, vergi yargısı denetimini içeren daha kapsamlı bir hukuki yoldur.
- İdari Başvuru Yolları: Vergi Hatasının Düzeltilmesi ve Şikayet Mekanizması
Vergi Usul Kanunu’nun 116 ve devamı maddelerinde düzenlenen düzeltme ve şikayet yolu, yalnızca “vergi hatası” kavramı kapsamında kullanılabilir.
1.1 Vergi Hatası Nedir? (VUK md. 116-118)
- Madde 116: Vergi hatası; hesaplamalarda veya vergilendirmede yapılan yanlışlıklar nedeniyle haksız yere fazla ya da eksik vergi alınmasıdır.
- Madde 117 – Hesap Hataları:
- Matrah hataları: Matraha ait rakamların yanlış hesaplanması,
- Vergi miktarında hatalar: Oran ve tarifelerin yanlış uygulanması,
- Verginin mükerrer olması: Aynı vergilendirme döneminde aynı matrah üzerinden birden fazla vergi alınması.
- Madde 118 – Vergilendirme Hataları:
- Mükellefin şahsında hata,
- Mükellefiyette hata,
- Mevzuda hata,
- Vergilendirme döneminde hata.
1.2 Düzeltme Talebi ve Süreci (VUK md. 120-122)
Mükellef, vergi hatasının düzeltilmesini vergi dairesinden yazılı olarak isteyebilir (md. 122). Vergi dairesi müdürü veya yetkili kılınan kişi, bu talebi değerlendirerek düzeltme yapar (md. 120). Açık ve tereddütsüz vergi hataları kendiliğinden de düzeltebilir (md. 121).
1.3 Şikayet Yolu (VUK md. 124)
Düzeltme talebi reddedilen mükellef, vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra Maliye Bakanlığı’na şikayet başvurusunda bulunabilir. Bu yol, ancak düzeltme talebinin reddedilmesi halinde mümkündür ve vergi hatası bulunmasına bağlıdır.
1.4 Zamanaşımı (VUK md. 126)
Vergi hatalarının düzeltilmesinde, 114. maddede belirtilen beş yıllık tarh zamanaşımı süresi geçtikten sonra düzeltme yapılamaz. Ancak bazı özel durumlarda bir yıllık ek süre öngörülmüştür. Düzeltme zamanaşımı süresi; zamanaşımı süresinin son yılı içinde tarh ve tebliğ edilen vergilerde hatanın yapıldığı tarihten başlayarak, ilan yolu ile tebliğ edilip vergi mahkemesinde dava konusu yapılmaksızın tahakkuk eden vergilerde mükellefe ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten başlayarak, ihbarname ve ödeme emri ilan yoluyla tebliğ edilen vergilerde 6183 sayılı Kanuna göre hacizin yapıldığı tarihten başlayarak bir yıldan aşağı olamaz.
- Yargısal Başvuru Yolu: Vergi Mahkemesinde Dava Açma Hakkı
Düzeltme ve şikayet yollarının dışında ya da bu yolların yetersiz kaldığı durumlarda mükellef, doğrudan ya da zımni ret sonrasında vergi mahkemesinde iptal davası açabilir
Konut Satışında KDV Vergi Miktarının Yanlış Uygulanması Vergi Hatası Mı, Hukuki Uyuşmazlık Mı?
Davacı konut satışlarında %1 KDV oranı uygulanması gerektiği iddiasıyla düzeltme başvurusunda bulunmuş, başvurusunun reddi üzerine açtığı iptal davasında satılan taşınmazların 150 m²’nin altında olduğunu bu sebeple vergi hatası olduğunu düzeltme talebinin kabul edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu savunmuştur. İlk derece mahkemesi ödeme emrine karşı açılan davada iptal kararı vermiş, Vergi idaresinin istinaf başvurusu da aynı gerekçelerle reddetmiştir. İdarenin temyiz başvurusu üzerine karar davacının metrekaresini doğrudan ortaya koyamadığı taşınmazlar yönünden bozulmuştur. İlk derece mahkemesinin bir önceki kararında ısrar etmesi üzerine;
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2024/186 E., 2024/1141 K. Sayılı kararıyla; dosyada yaptığı incelemede Ancak bu alanların teknik ölçümle belirlenmesi gerektiğinden, Danıştay bu uyuşmazlığın “vergi hatası” değil “hukuki ihtilaf” olduğunu belirtmiş ve düzeltme-şikayet yolu işletilemeyeceğine karar vermiştir.
Ancak söz konusu kararda davacı bazı taşınmazların metrekare olarak ne kadar olduğunu doğrudan ortaya koyamadığı görülmektedir. Keza net bir şekilde 150 m2 altında olduğunun ispat edilen bazı taşınmazlar bakımından haklılığını ortaya koyduğu ve vergi hatası hükümlerinin işletilebileceğine karar verildiği göze çarpmaktadır.
Vergi hataları, düzeltme ve şikayet yolları ile çözülebilecek nitelikte olmalıdır. Teknik değerlendirme, mevzuat yorumu veya delil tartışması gerektiren durumlar idari değil yargısal başvuru yollarını gerektirir. Vergi hukukunda başvuru yolunun doğru seçimi, hak kayıplarının önlenmesi ve etkin bir vergi yargılamasının sağlanması açısından kritik önemdedir. Tarafınıza tebliğ edilen bir ödeme emri bulunuyorsa ve bir vergi hatası yapıldığını düşünüyorsanız ofisimizle iletişime geçerek hukuki destek alabilirsiniz.
Konut Satışlarında KDV Oranı ve Vergi Hatası
Vergi hukukunda “vergi hatası” kavramı, mükelleflerin idare karşısında hak arama yollarını kullanabilmesini teminen oldukça önemli bir enstrümandır. Ancak bu kavramın sınırlarının doğru çizilmemesi, hem idarenin iş yükünü artırmakta hem de mükelleflerin taleplerinin esasa girmeden reddedilmesine yol açabilmektedir. Özellikle Katma Değer Vergisi (KDV) oranının hatalı uygulanması iddiasıyla açılan davalarda, uyuşmazlığın bir “vergi hatası” mı yoksa “hukuki uyuşmazlık” mı olduğunun belirlenmesi sürecin gidişatını doğrudan etkilemektedir.
Vergi Hatası Nedir?
Vergi Usul Kanunu’nun 116. ve devamı maddelerinde düzenlenen vergi hatası, vergilendirme sürecindeki açık, maddi ve yorum gerektirmeyen hataları ifade eder. Kanun, bu hataların düzeltme ve şikayet yolları ile idareye başvurularak giderilebileceğini öngörür. Ancak hatanın hukuki yorum gerektirmesi durumunda bu yol kullanılamaz, süresi içinde açılacak iptal davası yolu tercih edilmelidir.
KDV Oranında Hata: Konutların Net Alanı Kriteri
KDV uygulamasında konutların net alanı, uygulanacak vergi oranını belirlemede kritik rol oynar. Net alanı 150 m²’ye kadar olan konut teslimlerinde %1 oranında KDV uygulanırken, bu sınırın üzerindeki konutlar için genel oran olan %18 geçerlidir. Fakat net alanın belirlenmesinde tapu kayıtları, belediye belgeleri, imar planları, bilirkişi raporları gibi çeşitli teknik verilerin değerlendirilmesi gerekir.
Düzeltme Yoluyla İleri Sürülen Taleplerin Hukuki Niteliği
Mükellef, KDV oranının %18 yerine %1 olarak uygulanması gerektiğini, çünkü satılan konutların 150 m²’nin altında olduğunu iddia ettiğinde, bu talep ilk bakışta basit bir oran hatası gibi görülebilir. Ancak, konutun net alanı konusunda yapılan teknik tartışmalar, belediye kayıtlarının eksikliği, bilirkişi raporlarının çelişkili içeriği bu iddiayı hukuki bir değerlendirme konusu hâline getirir.
Bu durumda yapılan başvuru, vergi hatası değil, yorum ve delil değerlendirmesi gerektiren bir hukuki uyuşmazlık olarak kabul edilir. Dolayısıyla, idarenin düzeltme-şikayet başvurusunu reddetmesi hukuka uygun hale gelir. Bu tür ihtilaflarda süresi içinde açılacak tam yargı veya iptal davaları esaslı çözüm yoludur.
Kararın Kısa Özeti ve Künyesi
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2024/186 E., 2024/1141 K.
Davacı, 150 m²’nin altındaki konut satışlarına %1 KDV uygulanması gerekirken %18 uygulandığını ileri sürülerek açılan bir davada; Danıştay, net alanın belirlenmesine ilişkin teknik inceleme gerektiren bu durumun vergi hatası kapsamında değil, hukuki uyuşmazlık kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine karar vererek, düzeltme talebine dair ısrar kararını hukuka aykırı buldu ve bozdu.