1. Giriş
Uluslararası özel hukukta çocukların korunmasına yönelik farklı nitelikteki sözleşmeler, çocuğun yüksek yararını merkeze alan düzenlemeler getirmektedir. Bu kapsamda:
-
25 Ekim 1980 tarihli Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukukî Yönlerine Dair Lahey Sözleşmesi ile ebeveynlerden biri tarafından çocuğun bir ülkeden diğerine haksız şekilde götürülmesi veya alıkonulması engellenmeye çalışılmakta,
-
19 Ekim 1996 tarihli Çocukların Korunması ve Velayet Sorumluluğu Hakkında Lahey Sözleşmesi (1996 Lahey Sözleşmesi) ile çocuğun korunması, velayet sorunları, uygulanacak hukuk, tanıma ve tenfiz konularında daha geniş bir çerçeve sunulmaktadır.
Bu yazıda, 1996 Lahey Sözleşmesi’nin Türk hukukundaki yeri, uygulaması ve temel kavramlar ele alınacaktır.
2. Sözleşme’nin Temel Özellikleri ve Kapsamı
2.1. 1996 Lahey Sözleşmesi’nin Amacı
1996 Sözleşmesi, çocuğun birden fazla ülke ile bağlantılı olduğu durumlarda aşağıdaki hususları düzenlemeyi amaçlar:
-
Hangi devletin makamlarının yetkili olduğu,
-
Hangi hukukun uygulanacağı,
-
Alınan kararların diğer ülkelerde tanınması ve tenfizi,
-
Devletler arası iş birliği mekanizmaları.
2.2. Sözleşme’nin Türk Hukukuna Etkisi
-
Türkiye, 01.02.2017 itibariyle sözleşmeye taraf olmuştur.
-
Türk Anayasası’nın 90. maddesi uyarınca, usulüne uygun yürürlüğe giren uluslararası sözleşmeler kanun hükmündedir.
-
Yerel hukuk ile çelişki hâlinde, uluslararası sözleşme hükümleri önceliklidir.
3. Sözleşme’nin Uygulama Alanı ve Yetki Kuralları
3.1. Uygulama Alanı ve İstisnalar
Sözleşme, 18 yaş altı çocukları kapsar. Ancak aşağıdaki konular kapsam dışıdır:
-
Evlat edinme,
-
Soybağı kurulması veya itiraz edilmesi,
-
Nafaka davaları,
-
Ceza tedbirleri,
-
Eğitim ve sağlık tedbirleri.
3.2. Yetki Kuralları
-
Temel kriter: Mutad mesken (çocuğun sürekli yaşadığı yer).
-
Mutad mesken değiştiğinde yetki de değişir.
-
Boşanma, ayrılık gibi durumlarda eşzamanlı yetki söz konusudur.
-
Derdestlik kuralı: Aynı konuda başka bir dava varsa sonraki dava reddedilir.
-
Mülteci çocuklar için bulundukları ülkenin mahkemeleri yetkilidir.
3.3. Haksız Yere Götürme veya Alıkoyma
-
Haksız götürme durumunda yetki, eski mutad meskenin bulunduğu devlettedir.
-
Alıkonulan ülkede sadece acil tedbirler alınabilir.
-
1996 ve 1980 Sözleşmeleri birbiriyle çelişmez, tamamlayıcıdır.
4. Uygulanacak Hukuk
-
Genel kural: Yetkili mahkeme, kendi iç hukukunu uygular.
-
İstisna: Çocuğun yararı gerektiriyorsa başka devletin hukuku dikkate alınabilir.
5. Koruma Tedbirleri ve Velayet Sorumluluğu
5.1. Koruma Tedbirlerinin Kapsamı
Sözleşmede sayılan örnek tedbirler:
-
Çocuğun nerede kalacağı,
-
Velayetin devri veya düzenlenmesi,
-
Kuruma veya koruyucu aileye yerleştirme,
-
Malvarlığının yönetimi,
-
Vasi/kayyım atanması.
5.2. Velayet Sorumluluğunun Doğumu ve Sona Ermesi
-
Velayetin doğumu/sona ermesi, çocuğun mutad mesken hukukuna göre belirlenir.
-
Mutad mesken değişse bile mevcut velayet sorumluluğu devam eder.
6. Kararların Tanınması ve Tenfizi
6.1. Otomatik Tanıma İlkesi
-
Akit devlet kararları, diğer akit devletlerde otomatik olarak tanınır.
-
Gerekirse mahkemeden tanıma kararı istenebilir.
6.2. Tanıma ve Tenfizin Reddedilme Sebepleri
-
Kamu düzenine açık aykırılık,
-
Savunma hakkının ihlali,
-
Çocuğun üstün yararına açık aykırılık gibi nedenlerle reddedilebilir.
7. Acil Tedbirler ve İş Birliği Mekanizmaları
7.1. Acil Tedbirlerin Geçici Niteliği
-
Acil durumlarda, çocuğun bulunduğu ülke geçici koruma tedbirleri alabilir.
7.2. Merkezî Makamlar Arası İş Birliği
Amaçlar:
-
Bilgi alışverişi,
-
Yargı ve idari işlemlerin hızlandırılması,
-
İade, kişisel ilişki ve tanıma-tenfiz süreçlerinin kolaylaştırılması.
Türkiye’de merkezî makam: Adalet Bakanlığı.
8. 1980 ve 1996 Tarihli Lahey Sözleşmelerinin İlişkisi
-
1996 Sözleşmesi, 1980 Sözleşmesi’ni ortadan kaldırmaz.
-
İade süreci 1980, koruma tedbirleri 1996 Sözleşmesi ile yürütülür.
9. Uygulamada Karşılaşılan Önemli Sorunlar
9.1. Mutad Mesken Tespiti
-
Sadece ebeveynin yerleşim yerine bakmak yetersizdir.
-
Sosyal çevre, eğitim, uyum gibi kriterler birlikte değerlendirilmelidir.
9.2. Kamu Düzeni İstisnasının Kapsamı
-
Farklı hukuk sistemlerinin varlığı tek başına “kamu düzeni”ne aykırılık oluşturmaz.
-
Ciddi temel hak ihlalleri aranır.
9.3. Erişim (Kişisel İlişki) Hakkının Korunması
-
Erişim hakkı, iş birliği yoluyla uygulanabilir.
-
Çocuğun alıkonulma riski varsa koruyucu tedbirler alınabilir.
-
Tanıma/tenfiz kaydı, çocuğun hakkının korunmasında etkilidir.
10. Sonuç ve Değerlendirme
-
1996 Lahey Sözleşmesi, uluslararası çocuk uyuşmazlıkları bakımından modern ve esnek bir çerçeve sunar.
-
Mutad meskenin tespiti, yabancı kararların tanınması, çocuğun üstün yararı her aşamada gözetilmelidir.
-
Uyuşmazlıklarda profesyonel hukuki destek alınması, sürecin sağlıklı yürütülmesini sağlar.